Dereotu bitkisi, salatalarda sıkça tercih edilen ve tıpkı maydanoz gibi adeta bir vitamin ve mineral deposu olan bir bitkidir. Akdeniz Bölgesi, Rusya'nın güneyi ve Batı Afrika'da doğal olarak yetişen bitkilerden biridir. Manganez, kalsiyum, demir, A ve C vitamini açısından zengin bir içeriğe sahiptir. Bu etkileriyle bedenin sağlığını korur ve vücudun hastalıklara karşı direncini artırır. Kalsiyum içeriğiyle kemik hastalıklarına karşı koruma sağlar. Kalori değeri oldukça düşük olduğu için zayıflama listelerinde de sıkça kullanılmaktadır.

Sindirim problemlerine karşı birçok toplumda kullanılan dereotu bitkisi, sindirime bağlı gelişen mide kramplarına ve mide ağrısına faydalıdır. Yapılan bir araştırmanın sonucuna göre dereotu bitkisi mide asidi üretimini baskılar. Bu özelliğiyle ülser gibi oluşumlara karşı iyi gelir. Aynı zamanda gaz giderici ve hazmı kolaylaştırıcı etkisi vardır.

Hayvanlar kullanılarak yapılan bir çalışma sonrasında dereotu bitkisinin trigliserit değerini %50, kolesterolü ise %20 oranında düşürdüğü ortaya konulmuştur.

Lokal anestetik ve antiseptik etkisiyle bilinen dereotu bitkisi, diyabet hastalarında kan şekerini düşürmek için kullanılabilir. Fakat bu alanda yapılan çalışmaların sayısı oldukça azdır.

Dereotu bitkisinin içerisinde bulunan bazı bileşenler, vücuttaki toksinlerin temizlenmesini sağlar. Özellikle sigara kullanan ve sigara dumanına maruz kalan kişilerin vücudunda oluşan olumsuzlukları ve hasarı azaltmak için uzmanlar tarafından önerilmektedir.

Mikrop gelişimini engelleyici etkisi olan dereotu bitkisinden elde edilen yağın, çalışmalar sonucunda vücuttaki bazı mikropların gelişimini önlediği açığa çıkmıştır.

Dereotunun içerisinde yer alan uçucu yağlar inanılmaz etkilere sahiptir. Sedatif ve hipnotik uyarıcı etkisi vardır. Bu etkisi sayesinde sakinleşmeye yardımcı olur. İçerisinde yer alan B vitamini ve uçucu yağlar sayesinde geceleri rahat uykuya dalmayı sağlar.

Dereotu bitkisi bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Bağışıklık sistemini mikrop ve enfeksiyonlara karşı korur.

Dereotu bitkisi hıçkırığa karşı iyi gelir. Hıçkırık, gazların yemek borusundan yukarıya doğru kaçması sonucu oluşur. Bazı alerjenler ve sinirsel bozukluklar da hıçkırığa yol açabilir. Hıçkırığa yol açabilecek her iki durum karşısında da dereotu bitkisi faydalıdır.

Dereotu bitkisi ishali önler. İçeriğinde yüksek oranda bulunan uçucu yağlar, mikropların yol açtığı ishale karşı faydalıdır. Ayrıca dizanteriye karşı alternatif bir tedavi olarak kullanılabilir. Dizanteri, enfeksiyonların yol açtığı bir problemdir. Mantar enfeksiyonunu önlemek için dereotu bitkisi kullanılabilir.

Dereotu bitkisi artrit problemlerine karşı iyi gelir. Gut, romatizmal artrit ve artrit ağrılarına karşı dereotu kullanılabilir. Bitkinin anti-inflamatuar etkisi vardır.

Ağız bakımı için dereotu bitkisi kullanılabilir. Birçok sprey ve ağız fısfısı içeriğinde dereotu kullanılmaktadır. Ağızda oluşan bakteri ve mikropları yok edici etkisi vardır.

Dereotu bitkisi, salatalarda, çay şeklinde hazırlanarak, yoğurt ya da cacığa eklenerek, sade olarak çiğnenerek ya da suyu kaynatılarak kullanılabilir. Tazeliğini ancak 2-3 gün kadar muhafaza edebilen dereotu bitkisi, kurutularak da farklı yemeklerin içerisinde kullanılabilir. Kabak dolması ve kabak yemeği, dereotu bitkisinin kullanıldığı yemekler arasındadır. Kurutulmuş dereotu uygun şartlarda muhafaza edildiğinde 6 ay tazeliğini koruyabilir.

Bitkinin bilindik bir zararı yoktur. Ancak aşırı tüketilmemelidir. Aşırı tüketime bağlı olarak, cilde uygulandığında cilt tahrişine yol açabilir. Taze kaynatılan dereotu suyu, cildi güneş ışınlarına karşı hassaslaştırabilir. Bu etkisi, cilt kanseri ve güneş yanığı olanlar için risk taşır. Gebelik döneminde tüketilen ölçülere mutlaka dikkat edilmelidir.