Çağımızın rahatsızlıklarından biri olan basur (hemoroid), oldukça sıkıntılı bir sağlık sorunudur. Basur hastalığı geçiren bir kişi, anüs bölgesinde dışkıyı atmakta zorlanır. Bunun temel nedeni, anüs bölgesine yakın yerlerde oluşan şişliklerdir. Bu şişlikler nedeniyle büyük abdest katı halde geldiğinde, dışkı atılırken ciddi anlamda yanma ve ağrı hissi oluşur. Bu nedenle kişi büyük abdestini yapmak istemez. Böylelikle de bağırsaklarda sıkışan dışkı kuru ve katı bir şekilde çıkarak anüse ciddi anlamda baskı uygular ve basurlu bölgenin yanmasına sebep olur.

Uzmanların yaptığı araştırmalar neticesinde, basur rahatsızlığının bir kısım ilaç ve ameliyat tedavileri ile ortadan kaldırılabildiği anlaşılmıştır. Ancak ilaç ve ameliyatların bazı yan etkileri bulunmaktadır. Bu hususlar göz önüne alındığında, bitkisel tedaviler basur rahatsızlığının tedavisinde alternatif bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Basur tedavisinde dereotu, bitkisel ilaç tedavisinde önde gelen tedavi yöntemlerinden biridir. Eğer bir kişi ilaç kullanmayarak tedavi olmak istemekteyse, belli aralıklarla dereotu bitkisi tüketmesi halinde basur rahatsızlığının ortadan kaybolduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Öncelikle, bir tutam dereotu alınır ve el yordamıyla ağızda iyice çiğnenir. Bu işlem, basurun yavaş yavaş geçtiğini gözlemlemek için önemlidir. Bunun için ağzınıza bir kaşık kadar dereotu alınız ve iyice çiğnedikten sonra yutunuz. Üzerine birkaç yudum su içtikten sonra, basurun 15 gün içerisinde kaybolduğunu göreceksiniz.

Bir çaydanlık içerisine konulan dereotu yaklaşık olarak 3 saat kadar ılık su içerisinde bekletilir ve bu suyun bir ay kadar tüketilmesi halinde bağırsakların yumuşadığı ve dışkının rahat bir şekilde atıldığı uzmanlar tarafından tespit edilmiştir. Bu nedenle, çağımızın rahatsızlıklarından biri olan basurdan kurtulmak isteyen bir kişi kesinlikle gün içerisinde dereotu tüketmelidir. Düzenli olarak dereotu tüketilmesi halinde kişi bu rahatsızlığından rahatlıkla kurtulacaktır.

Dereotunu düzenli olarak tüketen kişilerin basur rahatsızlığının bir hafta gibi kısa süre içerisinde tedavi edildiği anlaşılmıştır. Tedaviden sonra da dereotunun ara sıra tüketilmesi sağlık açısından oldukça önemlidir. Böylelikle kişinin tekrardan böyle bir sağlık problemi ile karşılaşması söz konusu olmaz. Ancak kimi kişilerin damak tadına uymamasından kaynaklı olarak, tedaviden sonra dereotunun tüketimini azalttığı görülmüştür. Böyle bir durumda kişi oldukça dikkatli olmalıdır. Bunun temel nedeni, yiyecek ve içecek tüketimine dikkat etmeyen kişilerde basur rahatsızlığının tekrarlandığı görülmüştür. Bu nedenle böyle bir rahatsızlık ile karşı karşıya kalan kişi, sağlık açısından dereotunu sürekli azar azar tüketmesinde fayda bulunmaktadır.

Basur tedavisinde dereotu tüketiminin yanı sıra, beslenme alışkanlıklarına dikkat etmek de oldukça önemlidir. Lifli gıdalar tüketmek, bol su içmek ve düzenli egzersiz yapmak basur belirtilerini hafifletmekte ve tedavi sürecine olumlu katkılar sağlamaktadır.

Basur rahatsızlığı ile mücadele eden kişilerin, doktor tavsiyesi olmadan herhangi bir tedaviye başlamamaları önemlidir. Bitkisel tedaviler, geleneksel tıbbın yerine geçmemekte, ancak destekleyici bir rol üstlenmektedir.

Sonuç olarak, dereotu basur tedavisinde etkili bir bitkisel yöntem olarak öne çıkmaktadır. Ancak, bu tedavinin başarılı olabilmesi için düzenli ve doğru bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Sağlıklı bir yaşam için, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz gibi temel prensiplere de dikkat edilmelidir.